Covıd - 19 Salgın Döneminde Ruhsal Sağlığımızı Korumak İçin 14 Kural

1 Duygularınızın Normal Olduğunu Kabul Edin

2 Güvenilir ve Yeteri Kadar Bilgiye Ulaşın

3 Endişelerinize Meydan Okuyun ve Kendi Gücünüze İnanın

4 Stres ve Duygularınızı Dengeleyin

5 Kendinizi Meşgul Edin

6 Kendinize Şefkatle Bakın

7 Sosyal Bağlarınızı Sürdürün-Sosyal İletişimin Farklı Yollarını Keşfedin

8 Aktif Olun

9 Zorunlulukların İçindeki Keyifleri Keşfedin

11 Bu Zorlukların Geçeceğini Kendinize Hatırlatın

12 Duygularınızı Yararlı Yollarla Yatıştırın

13 Destek Alın

14 Hala Baş Edemiyorsanız Profesyonel Yardım Alın

1 Duygularınızın Normal Olduğunu Kabul Edin

COVID-19 salgını stres ve kaygıya neden olabilir çünkü aynı anda pek çok insan için normal yaşamı bozmaktadır. Böylesi kriz durumlarında kaygı, panik, korku, üzüntü ve öfke duymanız normal bir tepkidir. Öncelikle zor bir dönemde olduğunuzu, günlük hayatınızın mecburen değiştiğini ve tüm bunlara bedenimizin ve zihnimizin bu duygularla cevap vermesinin normal olduğunu kabul ederek duygularınızdan dolayı suçluluk veya utanç hissetmeyin.

Unutmayın ki COVID-19 tüm dünya için yeni bir virüs ve henüz onu her yönüyle bilmiyoruz ama öğreniyoruz. Virüs hakkındaki bu belirsizlikler ve ortaya çıkan değişiklikler çoğumuzu biraz endişelendirir. Bu normaldir. Aslında bu duygular, kendimizi ve çevremizdekileri koruyabilmemiz için bizi motive eder.

2 Güvenilir ve Yeteri Kadar Bilgiye Ulaşın

 Henüz her yönüyle keşfedilmemiş bir virüsle karşı karşıyayız ve bu durumda konu ile ilgili bilgileri güvenilir kaynaklardan edinmemiz çok önemlidir. Bugün tüm dünyada sosyal medya ve internette doğru olmayan pek çok bilgi herkesçe paylaşılmaktadır. Süreci doğru yönetmek ve aşırı stres, kaygı ve öfkeden kendimizi korumak için bilgiyi güvendiğimiz kişi ya da kurumlardan almamız gerekmektedir.

 Bunun yanında konu hakkında aşırı bilgilenme de gereksiz yere strese neden olmaktadır. Bu bizim bağışıklığımızı olumsuz etkiler. Günün belirli saatlerinde belirli sürelerle bilgileri takip edin (örneğin sabah ve akşam belirli saatlerde 10 dakika gibi). Sürekli COVID-19 ile ilgili haberler ve paylaşımlarla meşgul olmayın. Zamanınızı virüse teslim etmeyin, o zaman sizin.

COVID-19 ve süreç hakkında bilgi alabileceğiniz şu internet ortamlarına bakabilirsiniz:

saglik.gov.tr

hsgm.saglik.gov.tr

covid19.saglik.gov.tr

3 Endişelerinize Meydan Okuyun ve Kendi Gücünüze İnanın

 Aşırı düzeyde endişe ve stres genellikle düşündüğümüz şeylerle beslenir. Yani eğer "başa çıkamayacağım" "hasta olacağım" diye düşüncelerimiz varsa bir müddet sonra bu düşüncelerin doğru olduğuna inanırız ve kaygı ve stresimiz artar.

 Ancak tüm düşüncelerimiz her zaman doğru değildir. Bu tür düşünceler otomatik olarak ortaya çıkar. Bu tür düşünceler zihnimize geldiğinde düşüncelerinize meydan okuyun ve yeterli tedbirleri aldığınızda kendinize bu düşüncelerin doğru olmadığını hatırlatın.

 Stres ve kaygı genellikle olumsuza odaklanmamıza neden olur. Stresli durumlarda insanlar genellikle durumun ne kadar kötü olabileceğiyle ilgili tahminlerde bulunmaya eğilimli olurlar. Ancak aslında böyle bir durumla iyi başa çıkabileceklerini küçümserler. İnsanlar dirençlidir ve pek çok zorlukla başa çıkma gücümüz vardır. Felaket düşüncelerinizi, "Bu kesinlikle zor bir durum ama birlikte başarabiliriz", "Bu zor durumla baş edebilecek pek çok güçlü yanım var" düşünceleriyle değiştirin. Zorluklarla karşılaştığınızda neler yapabileceğinizi hafife almayın.

 4 Stres ve Duygularınızı Dengeleyin

 COVID-19 salgını hakkında endişe ve stres duymanız muhtemelken bunun dışında da hayatınızda başka stres kaynaklarınız olabilir. Genel kaygı düzeyinizi azaltmak için diğer stres kaynaklarınızı da değerlendirip bunlarla başa çıkmak için olumsuz düşüncelerinizi fark etme, olumlu düşüncelerle değiştirme, daha önce stresle baş etmenizde işinize yarayan şeyleri kullanma, gevşeme ve nefes egzersizleri, ibadet ve meditasyon gibi size iyi gelebilecek uygulamalara yönelin.

 Meditasyona tamamen yabancıysanız "farkındalık bazlı stres azaltma yaklaşımı" size daha uygun olabilir. Bu konuda internetten pek çok kaynak bulabilirsiniz. Bu gibi zamanlarda gevşemenizi ve dinlenmenizi sağlayacak bu tip aktiviteler iyi gelmektedir.

 5 Kendinizi Meşgul Edin

 Kendinizi ve diğer insanları korumak için zorunlu olarak evde kaldığınız ve günlük etkinliklerinizin değiştiği bu dönemde aslında günlük streslerinizden de arındığınızı, kendinizi keşfetmek için hayatınızda bir zaman açıldığını, bunun bir fırsat olduğunu unutmayın. Stres ve kaygınızı hafifletmek, zamanınızı ve zihninizi bu duygulara teslim etmemek için kendinizi iyi hissettirecek, gündelik zamanda fırsat bulamadığınız, başlamak ya da tamamlamak istediğiniz kişisel işlerinizle meşgul edin. Beden de zihin de hareket ister. Meşgul olmak bizi iyileştirir.

 El becerileri, resim, müzik gibi bugüne kadar vakit ayıramadığınız ancak hep aklınızın bir köşesinde olan becerilerinizi keşfetmek için bu zamanları akıllıca kullanabilirsiniz. Bu konuda da internette size beceri öğretecek pek çok kaynak var.

 Yazmak, ruhsal sağlığımıza her zaman iyi gelir. Bir hikaye, şiir, anılar, kendinize notlar, kaygılarınız... aklınıza gelecek her şeyi yazabilirsiniz. Bunların edebi olması gerekmez, size iyi gelir.

 Ya da bu dönemde sizden daha farklı ihtiyacı olan insanlara yardımcı olabilirsiniz. Örneğin görme engelliler için kitap okuyup, bunu internetten onların erişimine açabilirsiniz. Ya da işaret dilini öğrenebilirsiniz. Online yardım ortamlarını araştırıp size uygun bir veya birkaçına destek olabilirsiniz.

 6 Kendinize Şefkatle Bakın

 Hem COVID-19 için hem de normal hayatımızda bağışıklığımız bizim için çok önemlidir. Bağışıklığımızın her an güçlü olması için bedenimize iyi bakmamız gerekir. Öncelikle kendinize de şefkatle davranın.

 Mümkün olduğunca iyi uyumaya çalışın. Tam karanlıkta, havalandırılmış odada ve 6-8 saat gece uykusu uyumaya özen gösterin. Uyku düzeninizi bozabilecek şeylerden kaçının. Örneğin uyku saatinden bir saat öncesinde yemeyi, çay, kahve içmeyi, ekran maruziyetini, özellikle de COVID-19 ile ilgili haberlere bakmayı, dinlemeyi kesin. Sizi dinlendirecek, gevşetecek kitap okuma, müzik dinleme, doğayı seyretme, duş alma, meditasyon gibi aktivitelerle uykuya hazırlanın. Uzun bir süre uyuyamazsanız yataktan kalkın, loş ışıkta sizi dinlendirecek aktivitelerle biraz oturun ve sonra yeniden yatın.

 Dengeli ve sağlıklı beslenin. Eğer bir sağlık engeliniz yoksa ceviz, badem, taze meyve sebze, kurutulmuş meyveler mutlaka elinizin altında olsun. Bol bol su için. Gün içerisinde su içmeyi unutabiliyoruz. Su içmeyi size hatırlatacak bir şeyler hazırlayın.

 Evinizi sıkça havalandırın. Derin nefesler alın. Bunu yaparken nefesinizin vücudunuza nasıl iyi geldiğini düşünün. Güneş ışığını almaya özen gösterin.

Haberin devamını okumak için buraya tıklayınız.