Okula Uyum Sorunu ve Öneriler

OKULLAR AÇILIRKEN 

ÇOCUKLARDA UYUM SORUNU

Okullar açılırken çocuklar, alıştığı, kendini güvende hissettiği aile ortamından ayrılarak yeni deneyimler kazanacağı ilk toplumsal çevreye adım atarlar. Yaşamda yeni deneyimlere başlama her insanda belirli miktarda kaygıya yol açabilir. Hele bir de çocuksanız, yeni yaşam alanı da belirsizliklerle doluysa, endişeli olmanız çok doğaldır.

Çocuğun ev ortamında yaşarken, okul yaşamına karışması, onun yaşantısındaki belki de en önemli olaylardan ilkidir. Okulun açıldığı ilk günlerde çocuğun uyum sağlamada zorluk çekmesi, okula karşı isteksiz davranması, okula gitmek istememesi gibi sorunlar kendini “endişe” olarak gösterir. Bu durumda okula yeni başlayan her çocuğun az ya da çok endişeleri, kuşkuları, korkuları ve kendine sorduğu soruları vardır: Neden anne ve babamdan ayrılıyorum? Ben yokken ya onlara bir şey olursa? Ya annem beni terk ederse, geri gelmezse? Anne-babamın yokluğunda ya bana bir şey olursa?  Acaba ağlarsam annem benimle kalır mı?

Yani çocuk anne babadan ayrılmak istemiyor, yeni ortama karşı tedirginlik hissediyor olabilir. Çocuk okul çağına gelmiş ama psikolojik yönden okula hazır durumda olmayabilir. Okula gitmek, eğitim sürecine başlamak bu çocuklarda büyük bir baskı yaratabilir. İşte okul korkusu da diyebileceğimiz kaygı bozukluğu burada başlar. Aynı zamanda bazı çocuklarda altını ıslatma, tik bozukluğu, uyku sorunları da görülebilir.

Okul korkusu, okul öncesi ve okul çağı çocuklarda özellikle 5-7 yaşlarında, en sık görülen kaygı bozukluğudur. Kızlarda ve erkeklerde aynı sıklıkta görülür. Okul öncesi dönemde gelişim özellikleri bakımından çocukların çoğunda görülen bir durum olduğu belirtilmektedir. Yapılan bazı araştırmalarda okul öncesi dönemde çocukların %80’inde bu durumun görülebileceği,  ilkokula yeni başlayan çocukların da yaklaşık  % 5'inde görülebilen bir sorun olduğu ifade edilmektedir.

Okulöncesi ve ilkokula başlayan çocuklarda, eylül-ekim aylarında ve okulun ikinci dönem başında okula uyum sorunu görülebilmektedir. Çocuğun bu yeni ortama uyum sağlaması biraz zaman alacaktır. Uyum süreci oldukça yumuşak bir şekilde geçiyor bile olsa bu yaş çocuklar için hiç kolay sayılmaz. Genelde çocukların okula tamamen uyum sağlamaları yaklaşık bir ay / bir aydan fazla da sürebilir.

 

OKULA UYUM SORUNUNUN BELİRTİLERİ

 

Problemin esası çocuğun anne-babadan ayrılmasındaki zorluktur. Okula uyum sorununun başlıca belirtileri şöyle özetlenebilir: 

 

• Çocuk ebeveynden ayrılma durumlarında şiddetli tepkiler gösterir. (Ağlama, bağırma, tepinme, ebeveyne sıkıca yapışma vb.)

•  Okula gitmek istemez ve okulla ilgili olumsuz deneyimler, öğretmenden şikayet etme, ilgi görmeme gibi sebeplerle, okula gitmemek için bahaneler uydurur. 

•  Zorlandığı dönemlerde psiko somatik yakınmalarda bulunur. (karın ağrısı, baş ağrısı, aşırı huysuzlanma vb.) 

• “Okul” kelimesini duyunca telaşa kapılır. Öğretmenden, okuldan korkar. 

• Okulla ilgili, okul araç-gereçlerine karşı son derece ilgisiz ve isteksizlik.

• Uyku ve yeme bozuklukları.

• Telaşlı, huzursuz, içe dönük yaşamayı seçer, arkadaş edinmeye mesafeli kalır. 

 

    Ayrılık kaygısında pek çok farklı belirti söz konusu olabilir. En temel belirtileri; gelişim seviyesine uygun olmayan, evden veya bağlanılan kişiden ayrılma karşısında aşırı korku hali, endişedir. 

 

Okula uyum sorunu olan çocuklarda görülen bazı özellikler:

  • Bu çocuklar anne babalarına bağımlı bir tutum içindeler. Bunun en önemli sebebi aile yetiştirme tutumundan kaynaklı, ebeveynlerin aşırı koruyucu tavrıdır. • Tüm isteklerinin karşılanması çocuğun çok şey isteyen ve  isteklerini ısrara, dayatmaya başvurarak yaptırabilmesine sebep olabilmektedir. • Anne-baba çocuğun isteklerine sınır koyamadığı için aile çocuk merkezli bir yapıya dönüşmekte, bu nedenle çocuk bütün durumlarda egemen olmak istemektedir.   

 

NE YAPMALI?

  Okulun ilk günleri her çocuk sorun yaşayabilir. Okula uyum sorunu, okul korkusunun doğallığına ve zaman içinde düzeleceğine inanarak, abartılı tepki ve çözüm arayışları denemekten kaçınılmalıdır.   Okula uyum sorunu, bir hafta geçtiği halde bazı çocuklarda devam ediyorsa, bir sorun olduğu görülmelidir. “Eğer bir ay geçtiği halde çocuk, okula isteksiz gidiyor, ağlıyor, her şeye sinirleniyor, yemek yemiyor, ağrı, bulantı, kusma gibi şikâyetleri sürüyorsa uzman desteği almanın zamanıdır.”    Okula uyum sorununun uzaması halinde, uzman yardımı geciktirilirse, çocukta sorunlar, kaygı artmakta, okula uyumu uzamaktadır. Bu durumdaki çocuk okula başladıktan sonra, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi sorunlar da yaşayabilmektedir. Okula uyum sorunu, okul korkusu, başarısızlığa davetiye demektir. Çocuklarda uyum sorununun zamanında çözülememesi durumunda, bu sorunun yaşamda da başarısızlığa etki edeceği unutulmamalıdır.

 

ANNE ve BABALARA ÖNERİLER

1) Okula uyum sorunu, okul korkusu olan çocukları önceden ayrılığa alıştırmalı. Böyle bir sorun varsa, okul - aile işbirliği ile çocuğun desteklenmesi gerekmektedir. Kısa süreli yaşanan sorunlarda, bu belirtilerin fazlaca dikkate alınmaması gerekir.   2) Aileler “okula uyum sorunu” hakkında çocuğu suçlamaktan, küçümsemekten ya da onun kaygısı, gözyaşı ile alay etmekten özenle kaçınmalı. Bu sorunun birçok çocuk tarafından yaşanabildiği, geçici olduğu ve zaman içinde çocuğun kendisini daha iyi hissedeceği anlatılmalıdır.   3) Çocuğun uyum sorunu, korku ve kaygıları anlaşılmaya çalışılmalı ve bu kaygıların anlaşıldığı çocuğa ifade edilmelidir.   4) Uyum sorununun kaynağını anlayarak yerinde ve doğru girişimlerde bulunulmalı.   5) Çocuğun kendi başına dışarı çıkması için cesaretlendirilmeli.   6) Çocukla birlikte okul için alışveriş yapılabilir. Okul için alışveriş yapmak çocuğu heyecanlandıracaktır.   7) Çocuğa neden okula gitmesi gerektiği, okulun işlevinin ne olduğu, okul hayatının güzel yanları anlatılabilir. Okula giden çocukların hikayeleri okunabilir. Böylece çocuk okul hayatına hazırlanabilir.   8) Sabah okula gitmek üzere yapılan hazırlıklar eğlenceli hale getirilebilir. Örneğin, onu öperek uyandırmak gibi, bir okul şarkısı söylemek gibi… Kahvaltıyı aceleye getirmeden sohbet edilebilir. Ona okulda neler yapacağı sorulabilir, siz de günü nasıl geçireceğinizi anlatabilirsiniz.    9) Okul korkusu nedeniyle çocuk eve dönerse, zaman geçirmeden okula geri götürülmelidir. Okula devam etmek, çocuğun okul korkusunda yaşadığı fizyolojik belirtilerin azalmasına yardımcı olur ve çocuk okula gitmekten zevk almaya başlar.    10).Okulun ilk günlerinde anne-babanın hangisi daha tutarlı ve kararlı davranabiliyorsa, çocuk hangi ebeveynden daha kolay ayrılabiliyorsa, okula onunla gitmesi daha yerinde olacaktır.    11).Çocuk okula götürüldüğünde, ayrılma anı uzun tutulmamalı, çocuktan gizlice ayrılınmamalıdır.   12) Çocuğu okuldan alacak ebeveyn, vaktinde okulda olmalıdır. Bu davranış, çocukta büyük bir güven oluşturacaktır.   13) Çocuğa asla, “eğer okula gidersen sana istediğin oyuncağı alacağım” gibi rüşvetler teklif edilmemeli. Sadece istenilen davranış yapıldığında ödül verilmesi düşünülebilinir.   14)  En önemlisi bütün bunlara rağmen çocuğun korku ve kaygıları devam ediyor, rahatsızlıkları gittikçe artıyorsa mutlaka bir uzmandan destek alınmalıdır.    

OKULUN VE ÖĞRETMENİN GÖREVLERİ

• İlk gün, okul ve öğretmeni sevimli kılmalı, öğrencilere okul tanıtılmalı. • Okulda çocuğun ilgisini çekecek aktiviteler ve özendirici çalışmalar yapılabilir. • Öğrencinin kaygısını azaltacak, kendisini rahat hissedeceği farklı sosyal aktivitelere öğrenci yönlendirilebilir. Diğer çocukların yapabileceği itici ve alay edici girişimlere önlem alınabilir. • Çocuğun yaşadığı uyum sorununa, kaygı ve zorlanmaya karşı yardımcı olunabilir.  • Okul reddinin nedenleri (aile, okul, öğretmen, arkadaştan kaynaklı) anlaşılarak gerekli girişimlerde bulunulabilinir.  • Okuldan kaçma durumunda, en hızlı şekilde yeniden dönmesi sağlanmalıdır. • Çocuğun okula gelişinde her gün aynı kişi tarafından eşlik edilmesi daha uygun olacaktır. • Çocuğun kaygısının arttığı durumlarda gidebileceği güvenli bir alan belirlenebilir. • Çocuğun kaygısının arttığı durumlarda yardım alabileceği güvenli bir öğretmen belirlenebilir. • Evde öğretilen rahatlama egzersizlerinin okulda uygulanması teşvik edilebilir. • Küçük grup etkileşimine özendirilebilir. Başlangıçta bu tek bir arkadaş olabilir. Sınıfta arkadaş edinmesi desteklenmelidir. • Çocuğun olumlu çabaları ödüllendirilebilir.      

 

 

Haberin devamını okumak için buraya tıklayınız.

Ankara Mamak Mamak Rehberlik ve Araştırma Merkezi

Yorumlar (0)
Yorumunuz en az 10 karakter olmalıdır.(0)