Öğrenme Stilleri

Öğrenme, bilgiyi kendi kelimelerinle tanımlandığında  ve kullanıldığında ortaya çıkar. Ezberleme öğrenme değildir. Konu hakkında bir fikri yokken, sınav gecesi çalışılarak  sınav kağıdına aktarılan bilgi öğrenmeyi göstermez. Çünkü öğrenme bir süreç getirir. Konuyu anlamlandırma, bilgiyi kullanma bu süreçle gerçekleşir.

Öğrenme stili, öğrenmeyi nasıl gerçekleştirdiğimizi  gösterir.

İşitsel öğrenme, konuşarak, dinleyerek, yüksek sesle okuyarak,kendi kendine konuşarak  gerçekleşen öğrenmedir. Burada önemli olan öğrenme gerçekleşiyor mu yoksa ezberleniyor mu  ayırımının farkında olmaktır. Bu öğrenme türünün en güçlü yanı öğrendiklerini bir başkasına anlatmaktır. Bir başka öğrenciye kendi kelimelerinle aktardığın bilgi unutulmaz.

Görsel öğrenenler, ayrıntılara dikkat ederler. Grafikler, göz önünde canlandırma önemlidir. Bu şekilde öğrenenler, not alma, sıralama, listeleme, diyagramlar kullanma yöntemlerinden faydalanırlar. Çalışırken  özet hazırlarken renkli kalemlerden, şekillerden, sembollerden faydalanmalılar. Diyagrama baka baka çizme, notları birebir geçirme öğrenmeyi gerçekleştirmez.  Bu nedenle öğrencilerime tahtada bir konuyu anlattığımda grafik varsa sayıları almalarını beklerim ve çizdiğim grafiği kendileri çizebilsin diye tahtadan silerim. Eğer bir örnek soru çözmüşsem, detaylı bir biçimde anlatırım, anlayıp anlamadıklarını sorarım, anlamış iseler cevabı tahtadan siler, kendi başlarına deftere çözmelerini beklerim. Bu öğrenmenin güçlü yanı kendi grafiklerini ve notlarını çıkarabilmektir.

Dokunsal öğrenme, uygulayarak, bizzat sürece dahil olarak gerçekleşen öğrenmedir. Deney yaparak, gezerek öğrenme gerçekleşir. Bu tarz öğrenmeyi gerçekleştiren öğrenciler hareket halinde olmayı severler, hareket olarak kısıtlanmak istemezler. Performans, proje çalışmaları bu öğrenciler için uygundur. Dokunsal öğrenen öğrenci sosyal ise proje çalışmalarını grup halinde gerçekleştirmeyi isteyebilir.

Birden fazla öğrenme stiline de sahip olabilirsiniz. Önemli olan bu öğrenme stillerini kendi yapınıza ve öğrenmek istediğiniz şeye uygun olarak kullanmanızdır.

Çocuklarınıza nasıl öğrendiklerini keşfetmelerine yardımcı olun. Kendi notlarını çıkarınca mı anlıyorlar yoksa okulda dinledikleri ile başarıyorlar mı? Okuyarak mı anlıyorlar, yoksa anlatarak mı? Ben bir öğrenci olarak yıllar sonra fark etmiştim kendi kelimelerimle not alabildiğimde ve aktarabildiğimde  öğrenmede başarılı olduğumu. Bir başkasının notları ya da birebir okuma ile öğrenemiyordum.

Hayat uzun ve öğrenme öğrencilikle bitmiyor. Sadece çocuklarınız için değil kendinizi tanımak için de kullanın bu metotları. Böylece ‘dil öğrenme yatkınlığım yok’ yerini ‘ben dili dokunsal öğreniyormuşum’ cümlesine bırakabilir. Ya da ‘ben matematikte başarısızım’ ifadesi yerini ‘ben matematiği görsel öğrenirim, renkli kalemler ile formülleri yazarım, semboller ve şekilleri kullanırım’ alır.

 

Peki öğrenmeyi kolaylaştıran, bilgiyi beyindeki küçük kasalardan çağırmayı sağlayan ya da bildikle