Matematik Üzerinden Öğrenmeye Bakış

İlkokuldayken matematiğimin iyi olmadığına emindim. İlkokulda temel zayıf olunca, eğitim hayatım boyunca matematik beni hep zorladı. Matematikteki başarısızlığım, fen derslerime de yansımıştı. Sözel derslerim iyiydi, çünkü okumayı seviyordum ve sözel derslerimi nasıl çalışacağımı biliyordum. Bir öğretmenim bana ‘klasik bir sayısalcısın, sayısalcılar sözeli böyle kolay anlar’ dediğinde, öğretmenin ben de nasıl bir sayısalcı gördüğüne gülmüştüm.Üniversitede kimya bölümüne girdim. Kimya bölümü çok iyi matematik gerektiriyordu. İlk sene zorlansam da ikinci sene matematik yeteneğimi keşfettim. Lisedeki integraller türevler de neymiş, artık çok daha zorlarını yapıyordum. Peki ne değişmişti? IQ’um mu  yükseldi? Yok bu imkansız. Cevabı çok basitti. Nasıl öğrendiğimi keşfetmiştim, kitaplardan nasıl faydalanacağımı, hangi öğretmenlerden öğrenebildiğimi anlamıştım. Bunu üniversitede aldığım  eğitim derslerine borçluydum. Mezun olduktan sonra, öğretmen oldum,öğrencilerim matematiğimin ne kadar iyi olduğunu hep söylediler. Ah beni bir de lisede görselerdi.

Matematik çok önemli, bütün gelişimimize etki ediyor. Ve ben hiç bir çocuğun kendisini benim gibi küçük yaşta etiketlemesini istemem. O nedenle:

1. Çocuğun ilkokul öğretmenin iyi matematik bilgisine sahip olduğundan emin olun.
2. Matematik ezberlenmez. Öğretmen matematiği kendi kelimeleriyle anlatabiliyor olmalı. Örneğin geçen gün kızımın testinde ‘iki doğru arasındaki bölge nedir?’ diye sorulmuş, kızım anlamayıp bana sordu. Doğrusu anlamadığına çok sevinmiştim, demek tanım ezberlemiyordu kızım. ‘Bir noktadan çıkan iki doğru arasındaki bölge’ diye düzelttim. ‘Açı’ dedi. Tanımları ezberleyip, anlamlandıramayan öğretmen böyle  anlamsız yazar soruları kitaplara…
3. Matematik bir bütündür, bir konu öğrenilmeden diğerine geçilmemelidir.
4. Küçük yaşlarda ay farkı bile öğrenmede önemlidir. Sınıfta ay olarak büyük olanlar daha kolay kavrarlar, özellikle matematikte bu böyledir. İşte tam da bu yüzden çocuğu erken yaşta okula göndermek risklidir. Çocuk doğru zamanda, yaşıtlarıyla birlikte  gitmelidir okula. Ve o yaşın becerilerine uygun matematik  işlemeli. ‘Bu senenin konularını hızlı bitirdik, bir üst sınıfın konularına başladık’ yaklaşımı hatalıdır. Okumayı herkes söker ancak matematik algısının yaşla doğru orantılı bir gelişimi vardır.
5. Çocukları kıyaslamadan, herkesin öğrenme hızının farklı olduğunu kabul ederek yaklaşalım.
6. Test kitapları yerine çözüm yapılan, açık uçlu kitapları tercih edin. Seviyesini giderek arttıran kitaplar tercih edin, bazı kitaplar sadece zor soruları ile meşhurdur. Sizin için önemli olan kazanımları olmalıdır ( her ünite başında kazanımlar yazar). Ayrıca Türkçe dersi başarısız olan öğrenci okuduğunu anlamaz ve matematikte de başarılı olmaz. Kitap okumayı sevdirin.
7. Çocuğun kendini matematik konusunda kötü etiketlemesine izin vermeyin. Eğitim hayatı  boyunca karşılaşacağı matematik dersinden yolun başında uzaklaşmasın. Herkes matematik profesörü olmayacak elbette ancak kendini bu konuda en kötü şekilde etiketleyen bile daha iyisini yapabilir.
8. Matematiği kullanın. Küçük yaşta sayıları sevmek önemlidir. Evde sayı elde etme oyunları oynayabilirsiniz.  Markette ödemeyi çocuğa yaptırarak, para üstü hesaplanabilir.  Açıları ezberlemek yerine bulunduğunuz ortamdaki açıları keşfedebilirsiniz, ya da bulunduğunuz binanın nasıl bir şekli olduğunu tartışarak prizmaları farklı bakış açısı sağlarsınız.. Saati sorarak izleyeceğiniz filme kaç dakika var, kaç dakika sonra bitecek gibi zaman algısı oluşturabilirsiniz. Böylece çocuk hem matematiğin her yerde olduğunu görür hem de oyunla öğrenir. Bunları yaparken zorlayıcı değil, eğlenen olun.
9. Matematik ile ilgili online oyun programlarından da faydalanabilirsiniz. Oyunla matematiği öğrenmeye yardımcı olur.
10. Çocuğunuz nasıl bir öğrenen? Görsel mi, işitsel mi, duyuşsal mı? Yani dinleyerek mi öğrenir, yazarak mı, tablolarla mı?