Karne Günü ve Öz Değerlendirme

Öğrencilerimiz 16 Haziran 2023 Cuma günü karne heyecanı yaşadılar.

Sivas Valiliği himayelerinde ve Sivas Millî Eğitim Müdürlüğü’nün koordinatörlüğünde yürütülen HEDEF Projesi kapsamında planladığımız çalışmalar karne gününde değerlendirme boyutuyla devam ediyor. Öğrencilerimiz 16 Haziran 2023 Cuma günü karne heyecanı yaşadılar. Okul Müdürü Kenan Sarı birinci sınıfları ziyaret ederek karne merasimlerine ortak oldu. Bazı sınıflarda veliler tarafından hazırlanan ikramlar eşliğinde karneler dağıtılırken bazı sınıflarımızda da öğretmenleri ve aileleriyle karne heyecanı yaşayan kuzucuklarımız vardı. Çocukların gününü onların doğallığına bırakmak en güzeli galiba… Yüzü gülenler çoktu. Belli ki karneler onları sevindirmiş. Bir de mezun olan dördüncü sınıflarımızın pırıl pırıl çocuklarındaki sevinç ve karşı konulamaz hüzün dikkat çekiyordu. Öğretmenlerine sarılanlar, vedalaşıp inci tanelerini dökenler, arkadaşlarıyla bakışanlar, dile kolay dört yılı geride bırakanlar vardı. Uçmayı öğrendikleri için sevindiklerimizin gitmesine neden üzülüyoruz? Çünkü sevgi pek çok duyguyu içinde barındırıyor. Hem kanatlansınlar hem de onları hep görebilelim istiyoruz. “Karne” deyince biraz heyecan, biraz coşku, bazen kaygı, bazen sevinç, merak ve tatil sevinci akla geliyor. İfade ettikleri farklılaşsa da eskiden beri yaşanan bir gelenek gibi karneye hâlâ ehemmiyet veriliyor. Hele de ilkokul çocukları için bu heyecan daha cıvıl cıvıl yaşanıyor. Karneleri, kıyafetleri ve onlar için yapılan çeşitli süslemeler de rengârenk oluveriyor… Hep diyoruz ya, “karneler sadece çocukları değil, konumumuza göre hepimizi değerlendiriyor” diye. Çoklu değerlendirme zamanı yine geldi. Vaktiyle yazdıklarımızı yeniden hatırlatmak istiyoruz:

Bu karne gününde biz de makamlardan yola çıkalım biraz… Türlü türlü makamlar vardır. Temsil ettikleri nice değer, yaşattıkları nice duygu vardır makamların… Yola çıkanın makamı, varacağı yer mi yoksa gittiği yol mudur? Zamanın kıymetini yapacak işi, gidilecek yolu, varılacak noktası olanlar bilir. Vakte hürmet edenin makamı doludur. Makamı boş bırakanın hesabı çetindir; evvela kendisiyle sonra ise müphem bir “an” ile. Anne, baba, yakın akraba, öğretmen, okul müdürü, müdür yardımcısı, yardımcı personel gibi pek çok bileşenin çocuk nezdinde makamı ayrı ayrı, önemi büyüktür. Hepimiz çocuğun kalbini dokuyan ana unsurlar olarak, bahşedilen makamı iyi doldurmalı, çocuğa dolu dolu örnek olmalıyız. Arandığında bulunmayanların makamları öncelikle vicdanlarda sorgulanır; zira geçen zaman yerine konulamaz. Çocuk cevherini içinde taşır, iyi hâl üzere dünyaya “merhaba” der. Cevheri çıkarmak da işlemek de ince işçilik ister.

Bir annenin evladındaki cevhere aşinalığı vardır. Çünkü özünde beslemiştir yavrusunu; sadece gıda ile değil, kalp bağıyla beslemiştir. Dinlemeyi bilen anneler, evlatlarındaki her sesin nüansını bilirler. Mana verecekleri ayrıntılara hâkimdirler. Annelik makamı tarifi zor bir fedakârlıktır. Boşluğu asla kabul edilemez. Çünkü çocuğun birinci uğrak yeri annelik makamıdır. Anne kendisinden verdiği için önce özünü sağlam tutmak zorundadır. Okuyan, kültürlü, vicdanlı, merhametli, değerleri davranış olarak yaşayan, evini sağlam bir kale eyleyendir o. Anneler hakkıyla eğitilirse evlatlar bütünlenecektir.

Babalar evladın manevi yükselişine basamaktır adeta. Oturması, kalkması, okuması-yazması, sözü-sükûtu, vakarı, kültürü, adaleti ile örnek olan bir baba, evladına değerli bir miras bırakmış demektir. Taşıdığı anahtarların sayısıyla değil, çocuğuna verdiği hakiki değerle kıymetlenir babalar. “Benim çocuğum her istediğini yapar, vurur da kırar da, kimse karışamaz, asla üzülmeyecek” nevinden yaklaşımların, çocuğun değerler dünyasını çürüttüğünü bilen babalar öz saygı, başkalarına saygı, tüm canlılara ve yaratılmış her şeye merhamet gibi temel değerleri evlatlarına sunarlar. Hakkıyla annelik-babalık yapanlar örnek alınacak akrabaları oluşturacaktır zaten.

Öğretmen makamına erken gelir; gerek somut olarak sınıfına ve gerekse asıl makamına yani öğrencisinin kalbine. Geç kalınan, unutulan, önemsenmeyen yerlerde hasada mani yabanî otlar kök salmaz mı? Öğretmen yürüdüğü yolun bilincine erdiğinde, varacağı yerin hayaliyle, emeğini esirgemeyecektir zaten. Belki kırılacak, üzülecek, anlam veremeyecek, aşırı yorulacak, kızacak, eleştirecek, sineye çekecek ama asla umudunu yitirmeyecek, yolunda yürümeye devam edecektir. Kaybettiği gücü çocukların gözlerinde tekrar tekrar bulacak ve düştüğü yerden kalkıp yürüyecektir.

Okul müdürü geldiği yeri hatırlayarak anlama çabası içinde olan, makamının onurunu koruyan, önden giden, dengeyi kuran, kırtasiye işleriyle boğmayan-boğulmayan, yararlı olanı bilen, odasının kapısı her daim açık olan, herkesten çok okulda bulunan, eleştiriye açık, her fikri gelişim için fırsat bilip değerlendiren, niteliğe değer veren bir kişi olarak kurumun başıdır. Başlar bütünün ahengini korudukları için değerlidir. Yükü değeri ölçüsünde ağır ve zordur.

Müdür yardımcıları aslında bel kemiğidir. Zor ve çok önemli bir makamları vardır. Yardımcı demek; farkında olmak, görülmeyeni görmek, ayna olup göstermek, yeri geldiğinde eleştirmek, makamında hizmet için bulunmak, yaptığı işe hürmet etmek, hakikati söylemek, sözden çok yaptıklarıyla var olmak demektir. Yardımcı, üst bakış açısına sahip olandır; daha çok okuması, anlaması, görmesi ve göstermesi gerekir. Yardımcıların işi ve sorumluluğu değerlidir. Baş ve yardımcı bir birlerine koşulsuz destek olmakla değil, birbirlerini geliştirip, doğruyu göstermekle, ufuk açmakla, kırılmaksızın eleştiriye tahammül edebilmekle ve adaletten yana olmakla mükelleftirler.

Okulun her gün ayakta kalmasını, temiz ve düzenli ilerlemesini sağlayan sessiz kahramanlar ise yardımcı personellerdir. İşini layıkıyla yapan, sözü kibar söyleyen, kullandığı kelimelere dikkat eden, kurumunu sahiplenen, gözü kulağı ile ortamı kontrol etmesi gerekenlerdir onlar. Gördüğü her düzensizliği gidermek için çabalayan asil insanlardır onlar. Anlayış ve onurlandırma yardımcı personelin şevkini arttıran iyilik tezahürleridir. Makamları karıncanın çabasıyla elde ettiğidir. Yolunda yürümesi, sürekli ve durmadan çabalaması yorucu ama gıpta edilecek bir erdemdir.

Çocuklar her makamı gözlemlerler aslında. Her makamdan pay alırlar. O yüzden makamımızı iyi değerlendirmemiz gerekir; bu karne gününde.

Makamlar çoğaltılabilir kuşkusuz. Hepsini kucaklayan esaslı bir makam daha vardır ve onun için durmadan çabalamanın adıdır eğitim; İnsanlık Makamı…

Bir çocuğun karnesine bakıp neler neler düşündüğümüz, başka neleri gördüğümüz çok önemli. Orada yazanlar kadar yazmayanları da görebilmek, karneyi durup düşünmenin bir adımı belki de ilk adımı olarak görebilmek, kapıyı karneyle açmak ama kapının ardındaki geniş âlemi seyreylemek gerekli. Çocukların dünyası tabii ki karnelere sığmaz ama çocuğunu dikkatle okuyan bir anne baba o karneyi kendisi için doldurmasını da bilir. Çocuğun dünyasındaki herkes kendi karnesini düşünmelidir. Çünkü bir çocuk çok şeydir… Sevgili öğrencilerimiz, karnelerinizi aldınız ve uzun bir yaz tatili dönemine girmiş oldunuz. Şimdi merak ve keşfin ışığında doğayla iç içe öğrenme zamanı… Öğrenmenin, keşfin, hayatın tatili olmaz. Kendi zamanınızı yöneteceğiniz verimli bir dönem geçirmeniz dileğiyle… 

Açıklama: Haber ile ilgili fotoğraflar tarafımıza iletildiğinde düzenlenip eklenecektir.

Haberin devamını okumak için buraya tıklayınız.

Sivas Merkez Süleyman Sami Kepenek İlkokulu

Kaynak:https://ssamikepenek.meb.k12.tr/icerikler/karne-gunu-ve-oz-degerlendirme_14131608.html
Yorumlar (0)
Yorumunuz en az 10 karakter olmalıdır.(0)