Kalıcı Öğrenme

Öğrenmeyi kalıcı yapmanın bir çok yöntemi var. En önemlisi süreçte öğrenmek, konu işlenirken katılarak, soru sorarak, araştırarak öğrenmek. Bu tarz öğrenmeyi ilke haline getirmiş okullarda; araştırma yapma ihtiyacı oluşturulur, soru cevaplarla öğrenci konunun içine dalar, sorulara yanıtlar arar, konuyu pekiştirmek için sorular çözer. Eğer öğrenci konu dışında kaldıysa, onlarca test kitabı çözmesi işe yaramaz. Süreçte öğrenilen bilgilerle beraber bazı tabloların, isimlerin, gelişim aşamalarının, reaksiyon çeşitlerinin akılda kalması için ekstra bir çalışma gerekir. Bu durumda öğrenilecek bilgiyi akılda tutmak için bir yöntem gerçekleştirilmelidir. Örneğin kurtuluş savaşı çalışılıyorsa konuyu okuyup kronolojik sırada akılda kalanları tablo şeklinde ya da düz yazı şeklinde yazmak, yüksek sesle akılda kalanları tekrar etmek, nelerin eksik kaldığını kontrol etmek akılda tutmayı, bilgiyi daha uzun sürede hafızada saklamayı sağlar. Bir başka örnek benim dalımdan gelsin. Organik kimyada alkan eldelerini akılda tutmak istersek reaksiyonları bir kaç kez dikkatle inceleyip, bakmadan reaksiyonları yazmaya çalışmak, yüksek sesle söylemek, devamında ilgili konu ile ilgili soru çözmek yeterli olur. Ne kadar soru çözmeliyiz? Onlarca test kitabı bitirmenin gereği yok, öncelikle açık uçlu sorular çözmenizi öneririm.

Peki bu bilgiler çalıştıktan sonra sabah hala aynı tazelikte hatırlansın istiyorsanız, çalıştıktan sonra ekranla ilişkiniz olmasın. Televizyon izlemeyin, sosyal medyada dolaşmayın, bilgisayar oynamayın, ekran bilginizi unutturur. Uyumadan önce en son yapacağınız şey özetiniz, tablonuz, reaksiyonlarınız  aklınızda tutmak istediğiniz her ne ise onu bir kez gözden geçirmektir. Sabah kalktığınızda da ilk yapacağınız şey kağıdınızı tekrarlamak olsun.

Uzun soluklu çalışmalarda, yani lise ya da üniversite hazırlık sınavlarına hazırlanırken akılda tutmayı düzenli tekrarlarla sağlamalısınız. Öğrenciler düzenli tekrarı sadece bir kaç hafta uygular, sonunda ipin ucu kaçar. Düzenli tekrar yapabilmek için:

    1. Derslere hazırlıklı gidin, böylece anlamadığınız yerleri sorma şansınız olur, tekrarı kolaylaştırır. Burada öğrenciler o kadar çeşit derse hazırlanmak zor diye bunu yapmak istemese de, bu ön çalışma tekrarların süresini kısaltır, verimini arttırır.
    2. Günü gününe tekrar edin. Kırk dakika anlatılmış bir konu, aynı gün tekrar edilirse 10 dakikada tekrar edilir, üzerine konuyu kavrayacak kadar soru çözmek yeterli olur.
    3. Tekrar sonucunda anlaşılmayan yerler hemen bir sonraki derste sorulmalıdır.Öğretmen için saçma soru yoktur. Dolayısıyla soru sormaktan kesinlikle çekinmeyin.
    4. Haftalık tekrar o hafta işlenenleri tekrar etmektir. Günlük tekrarı yapan bir kişinin haftalık tekrarı mutlu ve kolay biter.
    5. Aylık tekrarlar defterleri ya da kitapları gözden geçirmek, genel tekrar soruları çözmek suretiyle yapılır. Bu tekrar yapılmadığı takdirde konu üzerindeki hakimiyet azalır, şüpheye düşmeye, testte en bilinen konu da bile iki şık arasında kalmaya neden olur. Aylık tekrarları yapmak için öğretmenlerin işlenilen konularla ilgili nitelikli yani gerçekten bilgiyi ölçen karma sorular hazırlaması çocuklara faydalı olur. Kitaplarda da bir kaç konuda bir yer alan tekrar testleri, ya da soruları çözülebilir. Özetler tekrarlanabilir.
    6. Kitaplarınızı özenle seçin.  Kitabın Türkçesinin çok iyi olması gerekir. Yani soruda acaba bunu mu demek istiyor gibi bir düşünceniz varsa, sorular net değilse hiç o kitapla uğraşmayın. Gereksiz sorular varsa aynı soruyu defalarca evirip çevirmişse sizin vaktinizi çalıyor demektir. Süreçle çalışsan bir öğrenci zaten lise 1,2 ve 3. sınıfta kitaplar deneyerek sınava hazırlanacağı yayınları seçmiştir. Eğer son sene seçecekse en azından sene başında detaylı incelemeli ve kararını vermeli. Bütün test kitaplarını eve yığmak moral bozucu olur, düzensiz bir çalışmaya da neden olur.
    7. Çalışılan odanın havalandırılmış, düzenli olması önemli. Çalışmaya başlamadan önce dakikalarca kitapları aramak dikkat dağıtıcı ve moral bozucu olur.
    8. Son söz velilere;’ hadi yavrum dersin yok mu senin’ cümlesi çalışacağı varsa bile o ateşi söndüren bir cümledir. Bu sözleri boş verin, çocuğunuzu sevin, ona sarılın.

Haberin devamını okumak için buraya tıklayınız.

Yalova Çınarcık Gülkent İlkokulu

Yorumlar (0)
Yorumunuz en az 10 karakter olmalıdır.(0)