İstiklal Marşı´mızın Kabulünün 97. Yılıını Çeşitli Etkinliklerle Kutladık.

İstiklal Marşı´mızın kabulünün 97.yılıını çeşitli etkinliklerle kutladık.Sınıflar arası İstiklal Marşı´mızı okuma yarışması düzenlendi.Günün anlam ve önemini belirten konuşmalar ve şiirler okundu.Daha sonra İstiklal Marşı´mızı okuma yarışmasında dereceye giren öğrencilere Okul Müdürümüz tarafından hediyeleri verilerek programa son verildi.

Milli Mücadelenin başlarında Maarif Vekâleti savaşa bir ruh kazandırmak için 1921 yılında bir güfte yarışması düzenler. Toplam 724 şiir kabul edilir. Kabul edilen şiirler arasında Kazım Karabekir, Kemalettin Kamu, Hüseyin Suat Yalçın gibi tanınmış kişiler de vardır. Milli şairimiz Mehmet Akif ERSOY ilk önce bu yarışmaya katılmaz çünkü yarışmanın sonunda 500 Liralık ödül vardır. Tarihe damga vuracak şu sözleri söyler “Milletin başarıları para ile övülemez.”

Maarif Vekaleti şiirleri inceler ama Milli Marş olabilecek hiçbir eser göremez. Bunun üzerine Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey Milli Şaire bir mektup yazar bundan sonra Akif fikrini değiştirir. Ankara’da Taceddin Dergâhı’na kapanarak yaklaşık 10 gün içinde şiiri yazar. Hamdullah Suphi Bey ilk önce şiiri Batı Cephesi Komutanlığında okutur ve oradaki askerin beğenisini kazanır.

Ön elemeyi geçen 7 şiir Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başkanlığında 12 Mart 1921 yılında TBMM’de tartışmaya açılır. Şiirlerin okunmasına geçilir. Mehmet Akif’in şiiri Hamdullah Suphi Bey tarafından okunur. O an büyük bir alkış tufanı kopar. Mecliste diğer şiirlerin okunmasına gerek görülmez. İtirazlara rağmen Mehmet Akif’in şiiri Milli Marşımız olarak kabul görür.

Milli şair kazandığı 500 Liralık ödülü Hial-i Ahmer bünyesindeki Dar-ül Mesai Vakfına bağışlar. Milli şair “İstiklal Marşı Türk Milletinin Eseridir.” Sözleri onun ne kadar samimi olduğunu gösterir. Hatta İstiklal Marşını eserlerini topladığı Safahat adlı kitabına bile dâhil etmez.

Şiirin bestelenmesi o anki şartlardan dolayı 2 yıl ertelenir.12 Şubat 1923’te İstanbul Maarif Müdürlüğü beste yarışması açar. 24 besteci yarışmaya katıldı ama o anki şartlardan dolayı yarışma sonuçlandırılamadı. Ülkenin çeşitli yerlerinde değişik besteler okundu. Bunun üzerine Ankara’da 1924 yılında toplanan geçici kurul Ali Rıfat Çağatay’ın bestesi kabul edilir.

1930 yılında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası şefi Osman Zeki Üngör ’ün bestesi yürürlüğe konur.

Haberin devamını okumak için buraya tıklayınız.