Erdemli Olmak

EKİM AYI DEĞERLER EĞİTİMİ 

ERDEMLİ OLMAK VE MEVLANA CELALETTİN RUMİ

Hani derler ya nasıl yaşadığın önemli değildir, nasıl düşünüyorsan bir gün farkında olmamaksızın öyle yaşıyor olursunuz. İşte burada İnsan yaşamında görünen gerçek, aslında kendi iç dünyasının psikolojisinin gerçekleşmiş halidir.
İnsanlar, gördükleri dünyayı tanımlamazlarmış, tanımladıkları dünyayı görürlermiş. Evrende her şey iki kez yaşanırmış, önce zihinde yaşanır, sonra gerçekleşirmiş. Zihinde yaşanmayan hiçbir şeyde gerçekleşmezmiş. 

Mevlâna Celalettin’i Rumi demiş ki; insan düşünceden ibarettir, geri kalan et ve kemiktir, gül düşünürmüş gülistan olurmuş, diken düşünür dikenlik olurmuş. Düşünceler insanın evrene saldığı manyetik frekanslarmış. 

İnsanoğlu evrende bir etki ve tepki akışkanlığı içinde yaşarmış. İnsan beyni bir anda yedi trilyon frekans yayarmış, bu frekanslar da kendisiyle eşdeğer frekanslarla yankılaşmaya girermiş, dolayısıyla insan ne düşünürse etrafında o düşünceden halkalar oluşurmuş. Düşünceler insanın evrene ektiği tohumlardır, zamanla filizlenip karşılarına gerçek olarak çıkar ya düşüncelerini geçmişin acı ve kötü hatıralarına sürekli takan insanlar gelecekte de aynı acı ve kötü olayları yaşamak için dua etmiş gibi olurlarmış.

Mevlâna Celalettin’i Rumi demiş ki; insan tenini besleyip geliştirmeye bakmamalıymış, çünkü o sonunda toprağa verilecek bir kurbanmış, insan gönlünü beslemeye bakmalıymış, çünkü yücelere gidecek, şereflenecek oymuş
Mevlâna Celalettin’i Rumi yine demiş ki; insanlar gözlerden ibarettir, geri kalan et ve kemiktir.
İnsanın yüzünde taşıdığı, sırtında taşıdığından daha önemliymiş, hareketler kelimelerden daha yüksek sesle konuşurmuş, kelimelerinin dilini pek sevmediğimiz nice insanlara hallerinin güzel dili yüzünden bağlanıverirmişiz.
Şimdi dersiniz ki ne alaka hani erdem den bahsedecektiniz. Evet, beyinden, zihinden, düşünceden, gülden, dikenden, manyetik frekanstan ve hatta

Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
ve
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
Hoşgörülülükte deniz gibi ol.

Diyen ünlü mütefekkir Mevlâna Celalettin’i Rumi’den bahsetmeden “erdem” nasıl anlatılır ki,
Erdem, güzel İnsanın ve güzel yaşamın anlamına verilen felsefi cevap “erdemli olmak” olarak belirtilmiştir. Örneğin mutluluk yaşamın temel amacıdır ve mutluluğa ulaşmanın yolu erdemli olmaktan geçer. Erdemli olmaksa ancak bilgi sahibi Ahlaklı, faziletli, alçak gönüllülük, hoş görülülük, yiğitlik, doğruluk dürüstlük ve bunların hepsinin yolu sevgiden geçer güzel hasletlerin tamamıda erdemli olmakla mümkündür.

 

İKİ KÖLE

 

 Bir gün padişah iki tane köle satın aldı. Kölelerden biri çok temiz yüzlü inci dişli biriydi, nefesi gül gibi kokuyordu. Diğeri oldukça çirkindi, dişleri çürümüş ağzı kokuyordu.

    Padişah o güzel yüzlü köleye ihsanlarda bulunarak onu hamama gönderdi. Dişleri çürümüş ağzı kokan köleyi yanına çağırdı. Kendini çok beğendiğini fakat arkadaşının kendisi hakkında çok kötü şeyler söylediğini belirterek, onun da arkadaşının kötü huylarını söylemesini istedi. Fakat köle arkadaşına toz kondurmadı hep onu övücü sözler söyledi. Padişah ne yaptıysa bir türlü o köleye arkadaşı hakkında kötü bir söz söyletemedi.

    Nihayet ikinci köle hamamdan geldi. Padişah onu da sınamak için huzuruna çağırdı. Onu övücü sözler söyledi.

    “Sıhhatler olsun ne kadar zarif ve latif olmuşsun. Keşke öbür kölenin sayıp döktüğü kötü huyların da olmasa ne olurdu.” dedi ve onu da diğer köle gibi denemek istedi.

Haberin devamını okumak için buraya tıklayınız.

Erzurum Horasan Şehit Mehmet Gök Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

Yorumlar (0)
Yorumunuz en az 10 karakter olmalıdır.(0)