E - Twinnig Söyleşimiz Yapıldı

 

KISSADAN HİSSE e TWINNING PROJEMİZİN MART AYI YARDIMSEVERLİK VE CESARET KONULU SÖYLEŞİ İÇİN TUNCAY BEYAZIT EVLERİMİZE KONUK OLDU.

Okulumuz  Beden Eğitimi öğretmeni H. Gül DOĞAN ve Kulak Çetirtepe İlkokulu- Ortaokulu Müdürü Mustafa ÇOK ve Uğur GENÇ'in kuruculuğunu yaptığı ve Ahmet Kocabaş- ANKARA- M. Kandemir İmam Hatip Ortaokulu, Aynur BÜYÜKBAYRAKTAR-Etimesgut Ahi Evran Ortaokulu, Özlem Külah -ANKARA Çubuk Ortaokulu,  Hacer ULU- DİYARBAKIR -Çarıklı Fabrika Ortaokulu, Rabia EKELİK-DENİZLİ-İnceler Atatürk Ortaokulu, Hülya Rabia PEPELE-ORDU Fatsa Kulak Çetirtepe Ortaokulu, Semra KEYFLİ YAZICI-SAMSUN-Sürmeli Ortaokulundan oluşan 10 (on) öğretmen ve 62 öğrenciden oluşan eTwinning "Kıssadan Hisse" projesi hayata geçirilmiş olup Ulusal proje kategorisinde hazırlanmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

Şubat ayında Proje kapsamında "Empati" ve "Adil Olma" konularında çalışmalar yapmış takımlarımız Mart ayında ise "Yardımlaşma Ve Cesaret" konularında sinema ve tiyatro oyuncusu Tuncay BEYAZIT'ı çevrimiçi toplantı ile evlerine konuk etmişlerdir. Söyleşi toplantısının açılış konuşmasını yapan Mustafa ÇOK Kıssadan Hisse projesinin nasıl ortaya çıktığı konusunda bilgi verdikten sonra konuk olan Tuncay BEYAZIT önce "Yardımlaşma" konusunda kısa   anektodt ile "karşımdaki bana yardım ederse bende ona yardım ederim mantığının doğru olamadığını, ülkemiz insanının birbirine muhtaç olduğunu, karşılık beklemeden birbirimize yardım etmemiz gerektiğini, herkesin kendini ön plana çıkarmadan yardım edilmesi gerektiğini, yaşamın bizden ibaret olmadığını, yardımlaşmanın mecburiyetten değil gönül sevgisinden ve karşımızdaki insana inandığımızdan olması" gerektiğini söyledi. Daha sonra tiyatrocu kimliğini ön plana çıkararak kendi yazıp hikayeleştirdiği "Cesaret" konusunda ise iki kardeşi konu alan hikayede "kardeşlerden birinin çok iyi niyetli olduğu diğerinin ise menfi düşünmeyi seven bencil, kıskanç bir karakter olduğunu, abisinin insanların yardımına koştuğu ve çok cesur olduğunu gördüğünü ama kendi olumsuz düşüncelerinin ve yanlış davranışlarının farkında olmayan, sürekli canlar yakan küçük kardeş ise kendisinin cesur olduğunu düşündüğünü bu nedenle de abisini kıskandığını söyledi. Küçük kardeş Ahmet'in bir gün işlediği suçu kardeşini korumak için üstüne aldığını ve bu durumda ağabeyin düştüğü durumdan bahseden Tuncay BEYAZIT , Kardeşi Ahmet'e hapishaneden mektup gönderdiğini ve bunun sonucunda,  Seni tek bir şartla affederim. Bundan sonra yaşadığın müddetçe iyi bir insan olacaksın, kötülükleri bırakacaksın seni ancak bu şekilde affederim" diye yazdığını okur. Şok olan Ahmet abisinin müthiş bir cesaret göstererek kendisi için ölüme gittiğini öğrenince hayatı altüst olur. Abisini mezarının başında "Allah'ım bana abimin cesaretinden ver. Beni insanlara zulmeden değil insanların hayrına, faydasına olan beni doğruya götürecek cesaret ver. O günden sonra değişen Ahmet bambaşka bir insan oluyor, insanlara iyilik yapıyor, yardımına koşuyor ve bu hayattan çok lezzet aldığını fark ediyor. Sebebini düşünüce ise içinden gelen ses "Karşındaki insanı mutlu edersen sende mutlu olursun" diyor. O gün anlıyor ki Ahmet asıl cesaret bu. "Başkaları için yaşayabilmek!" Yıllar sonra yaşlanan Ahmet'te vefat eder ve abisinin yanına konur. Mezar taşına ise "Doğru olanı görüp yapmamak cesaretsizliktir" yazdırıyor... "Hayatta asıl cesaretin insanlara yardıma koşmak, konu komşunun mümkün mertebe ihtiyaçlarını karşılamak, doğru olanı görüp yapmak" olduğunu anlatan BEYAZIT çocukların sorularını da cevapladı. Yarının büyüğü bugünü küçüğü çocukları çok sevdiğini söyleyen Tuncay Bey son olarak çocuklardan, karşılık beklemeden yardım yapmaları her zaman doğrunun ve doğruların yanın olmalarını istedi.