Değerler Eğitimi :hak Yememek ,hırsızlık Yapmamak

Kul hakkı, insanın  kişisel haklarına yönelik her türlü tecavüz; gasp, hırsızlık, canına, malına, namusuna, şahsına  karşı yapılan hoş olmayan söz, tavır ve davranışlar... sonucu oluşan manevi alacak.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 10 Aralık 1948 tarih ve 217 A(III) sayılı Kararıyla ilan edilen, ülkemizde de 6 Nisan 1949 tarih ve 9119 Sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kabul edilen "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi" ne göre: " Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir... " denilse de uygulamalarda; ülkelere ve insanlara göre  farklılıklar ortaya çıkmaktadır.

Bir devlet adamının dediği gibi : " Devletlerin dostları yoktur, çıkarları vardır." Sözü çok şeyi anlatmaktadır...

Maalesef toplumumuzda da, insanlar arası ilişkiler çıkar odaklı olmaya ve "Senin değerin karşındakinin işine geldiği kadardır." anlayışı hakim olmaya başlamıştır...

İnsanların doğum ve ölümleri eşit, yaşamları farklı: Biri zalim, diğeri mazlum, biri zengin diğeri fakir, biri haklı diğeri haksız...

Haklıların değil, güçlülerin haklı gösterildiği bir toplumda; adalet ve eşitlik ilkesi nasıl işler... Kanun önünde bile hakkını alamayanların hakkı ne olacak? Haksızlık yapanın yaptığı yanına kar mı kalacak...

Hakkını alamayanın hakkına " kul hakkı" diyoruz. Şiddetle kaçınılması gereken bir hak...

Hz. Peygamber ashabı ile sohbet ederken buyurdu ki: "Dünyada rezil olmak ahirette rezil olmaktan iyidir." Sahabe sordu: " Ya resulallah o da ne demektir?" Hz. Peygamber cevap verdi: " Sizden birinizde, gariban birinin hakkı olabilir. Sizde  gidip onunla helalleşmeyi gururunuza yediremiyebilirsiniz. Eğer siz onunla helalleşmezseniz o ahirette (hesap gününde) gelir hakkını sizden alır."

İnsanın tövbe etmesiyle günahlarının affedileceği ümit edilir. Kul hakkından doğan günahların ve cezaların Allah tarafından bağışlanması söz konusu değildir. Kul hakkı ancak, hak sahibi olan kişinin  hakkını helal etmesi (helalleşme)  ile ortadan kalkar.

"Mazlumun bedduasından sakınınız. Çünkü onun duasıyla Allah'ın arasında perde yoktur." (Hadis-i Şerif)

Allah'ın indinde bütün insanlar bir ve eşittir. Kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Allah yanında makamların, malların, ırkların, dünyalık hiçbir şeyin değeri yoktur.

Allah yanında üstünlük: Güzel ahlaka, güzel yaşantıya   güzel davranışlara sahip olup kötü yaşam tarzından uzak olmakla olur.

Hz. Peygamber Veda Hutbesinde şöyle buyuruyor: Ey insanlar!  Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arab'ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur."

"Mü'minler!  Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman'ın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman'a kardeşinin kanı da, malı da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.

Hangi davranışlarımız kul hakkına sebep olur?

 Mal ile ilgili kul hakları : Kişinin sahip olduğu malları haksız yere ( Gasp,  hırsızlık, yalancı şahitlik yapmak, kandırmak,  dolandırıcılık, her türlü hile yapmak...) zimmete geçirmek. Öksüz ve yetim hakkı yemek.

Kişiye hak ettiği ücreti ödememek veya aldığımız ücreti hak edecek kadar çalışmamak.

Ticari mallarda malın kusurunu söylememek, malı değerinden daha fazla fiyata satmak. Başkasının ticaretine engel olmak. Ticarette rakiplerini kötülemek.

Allah (cc) Kuran-ı Kerimde şöyle buyuruyor: "Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için, onları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin." (Bakara suresi-188)

Haberin devamını okumak için buraya tıklayınız.

Van Edremit Evliya Çelebi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

Yorumlar (0)
Yorumunuz en az 10 karakter olmalıdır.(0)