Çocuk Resimlerinin Dili

ÇOCUKLAR okula başlayıp okuma yazma öğreninceye kadar dil becerileri yeterince gelişmediğinden duygularını, sıkıntılarını ve korkularını söz diliyle anlatmakta zorluk çekerler. Kelime hazineleri ve zihinsel gelişimleri duygularını ve sıkıntılarını anlatmaya yetse de bazı durumlarda suçlanmaktan, eleştirilmekten, aşağılanmaktan ve daha ağır muamelelere maruz kalmaktan korktukları için susmayı tercih ederler. Özellikle fiziksel şiddete ve cinsel tacize maruz kalan çocuklar anlatmamaları konusunda tehdit edildikleri zaman susmak zorunda kalırlar.

Değil küçük çocuklar, yetişkin insanlar bile yaşadıkları ağır sıkıntılara ve ruhsal travmalara uzun süre dayanamaz; sağlıkları tehlike sinyalleri vermeye başlar.

Küçük çocuklar yaşadıkları, ancak söz diliyle anlatmakta zorlandıkları veya anlatmaktan korktukları sıkıntılarını farkında olmadan bilinçaltının etkisiyle çizdikleri resimlere yansıtırlar.

Çocuklar gördüklerini değil, düşüncelerini ve hayal ettiklerini çizerler. Dolayısıyla, çocuk elinden çıkmış en basit bir çizginin bile bir anlamı vardır.

Çocuk genellikle 2 yaşında, eline kalem geçtiğinde, karalama yapmaya başlar. Kalem tutuşu acemicedir. Çocuk kalemi doğru tutması konusunda zorlanmamalı, dilediği gibi tutmasına ve dilediği şekilde karalama yapmasına izin verilmelidir.

Çocukların iç dünyalarının bir dili olarak kabul ettiğimiz çizimler, onların kişilik özelliklerini, kişiler arası ilişkilerini, duygusal problemlerini, kırgınlıklarını, korkularını, beklenti ve endişelerini ortaya çıkararak onları anlamamızı sağlar.

Çocuğun kaleminden çıkan bir ev, bir ağaç, bir aile resmi onun iç dünyasına ait onlarca ipucu taşır. Çocuğun yaz günü çizdiği ev resminde bile tüten bir bacanın olması o evde hayat olduğunu, yemek piştiğini, aile üyeleri arasında sevgi odaklı sıcak bir ilişki olduğunu gösterir.

Yer çizgisi üzerine çizilmeyen ve yolu olmayan bir ev ise, ailenin dış dünyaya, insanlar arası ilişkilere ve dostluklara kapalı olduğuna işaret eder.

...

Çocuk iç dünyasını okumada aile resmi ayrı bir önem taşır. Aile çizimlerinde çocuk kendi değerini ve aileye ait olma hissini, kendini çizimde yerleştirdiği konumla ifade eder.

Eğer çocuk kendini aile resmine dahil etmiyorsa, aile tarafından değer verilmediğini, adam yerine konmadığını ima etmektedir. Bazen aile fertlerinden birini ya da kardeşini resme dahil etmemesi, çocuğun bir ebeveyne yahut kardeşine karşı hissettiği kızgınlık, yabancılaşma, reddedilme duygularını yansıtıyor olabilir. Buna karşılık, ailede olmayan birini resme dahil etmesi de oldukça anlamlıdır. Bu genellikle çocuğun o kişiyle kurduğu yakın ilişkinin ifadesidir. Çocuğun birlikte yaşamadığı bir ebeveyni resme dahil etmesi, anne babanın boşanması durumunda, bunu kabullenemediğinin bir göstergesidir.

 

Haberin devamını okumak için buraya tıklayınız.

Gaziantep Şahinbey Aliye Ömer Battal İlkokulu

Yorumlar (0)
Yorumunuz en az 10 karakter olmalıdır.(0)