Bilim ve Teknoloji Haftası

Bilim ve Teknoloji

      Bilim ve teknolojiye birbirlerinden ayrılmayan bir bütünün iki parçası diyebiliriz. Bilim ve Teknoloji terimlerini genel olarak tanımlayalım.

Bilim Nedir?

      Bilim, deneysel yöntemler ve var olan gerçeklerden yola çıkarak, bilgi yasalarını ortaya koymak için araştırma sürecidir. Aynı zamanda insanların hayat koşullarını iyileştirmek için yapılan çalışmaların bütünü olarak da ifade edilebilir. Bir başka bilim tarifi de evrenin ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim olarak da tanımlanabilir.

Teknoloji Nedir?

      Teknoloji, insanoğlunun ihtiyaçlarına uygun yardımcı alet ve araçların yapılması ya da üretilmesi için gerekli bilgi ve yeteneklerin tamamıdır. Teknolojiyi ayrıca, bir sanayi dalıyla ilgili üretim yöntemlerini kullanılan araç, gereç ve aletleri kapsayan bilgilerin tamamı olarak da tanımlayabiliriz.

      Teknolojinin gelişmesiyle insanoğlu, birçok kolay kullanım imkânına sahip olmuş, her geçen gün bir yenisini daha gördüğümüz teknolojik ürünler, artık hayatımızın tam anlamı ile parçası haline gelmiştir.

      Bilimde araştırma yaparak, gözlemleyerek, deney yaparak kurallar oluşturmak esastır. Yani kesin kurallar söz konusudur. Bilim, insanların daha iyi yaşam koşullarına kavuşmasına, bilinmeyen olguları bulmasına ve yeni şeyler öğrenmesine aracılık eder. Tüm bilim dalları evrenin bir bölümünü kendine konu olarak seçer, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak, yasalar çıkarmaya çalışır.  Einstein, bilimi "her türlü düzenden yoksun duyu verileri ile düzenli düşünceler arasında uygunluk sağlama çabası" olarak tanımlamıştır.

     

Yüzyıllardır insanoğlunun yeryüzündeki yaşama ortamına duyduğu merak, onu yaşam standartlarını artırmak için çalışma yapmaya yöneltmiş, doğal gibi görünen olayları anlama çabası, aslında dünyanın gizemlerle dolu bir yer olduğunu ve bunları çözümlemek gerektiği gerçeğini doğurmuştur. Geleneksel bilim sadece anlamaya ve çözmeye odaklansa da ileri safhalara bölünen bilim türleri sadece çözmeyi değil çözümden öte ilerlemeyi de kapsar. Geçmişe bakıldığında en önemli sayılan bilim dallarından bazıları matematik, geometri, gök bilimi ve tıptır. Çok çeşitli matematiksel çözümleme sistemlerinin geliştirildiği ilk zamanlardan bu yana hâlâ yeni formüller, sistemler, kuramlar geliştirilmektedir ki bu da bilimin sürekliliğine bir örnektir.

      Bilimsel yasalar bilimin vazgeçilmez öğeleri olsa da, hâlen birçok bilimsel yasanın doğruluğu tartışılır düzeydedir. Bilim deneye çok önem verir ve bilimsel yöntem deneye dayanır. Bu evre, işlenen konuyu daha inandırıcı kılmanın yanında belirli bir çerçeveye oturtur. Sadece kâğıt üzerinde birer kuram iken yasalaşabilir ve temel taş niteliğine bürünebilir. Bilimin sonsuz bir süreç içinde değişimi değiştirilemez bir durumdur. Zaman içinde alt dallara bölünen bilim, sayısal ve sosyal alanlarda ayrı konulara bürünmüş; fakat nitelik açısından aynı amaca hizmet etmeyi sürdürmüştür

     

Teknoloji'de bilimsel gerçeklikler göz önüne alınarak, bilimin elde ettiği genel ve kesin kurallara göre insan yaşamını kolaylaştıran mekanik ya da elektronik aletler yapılmaktadır. Teknolojinin sınırı bilimdir. Yeni buluşlar teknolojinin kaynağını oluşturmaktadır. Bilim, teknolojiye altyapı oluşturur. Teknoloji bunun karşılığı olarak Bilim'e araştırma, geliştirme ve yeni buluşlarda kolaylık sağlar.

Bilimin Sonucu Olarak Teknoloji

      Bilimin bir sonucu olarak ortaya çıkan teknoloji, hayatımızı her alanda kolaylaştırmayı başarmış durumda. Bilimle Teknoloji arasında  döngüsel bir ilişki vardır; bilimsel çalışmalar uygulamaya elverişli bilgi üreterek teknolojik gelişmeye yol açarken, teknolojik gelişmeler de bilimsel araştırmanın daha uygun şartlarda yapılmasını sağlayarak bilimsel gelişmeyi hızlandırmaktadır.

Bilim ve teknolojinin insanlık için önemini ortaya koymak amacıyla 8 -14 Mart günleri Bilim ve Teknoloji Haftası olarak düzenlenmiştir.

 

Bilim Nedir?

Bilimin farklı kaynaklarda farklı tanımları bulunmaktadır. Bunların sentezini yaparak bilimi "doğayı veya nesnel bir konuyu bilme isteğinden yola çıkarak, deneysel yöntemlere, objektif gözlemlere ve verilere dayanarak genel doğrulara ve temel yasalara ulaşmak için gerçekleştirilen sistematik araştırma süreci" olarak tanımlayabiliriz.

Bilimdeki "Esas İçgüdü":

İnsanoğlu hem korku, hem de merak, hem de çıkarları nedeniyle doğayı öğrenmeye çalışmıştır. Gök gürlemesi, şimşek çakması, ayın ya da güneşin tutulması, hastalıklar, afetler gibi doğa olayları bazen de onu korkuttuğu, bazen onun merakını cezp ettiği, özellikle de kendi çıkarını (örneğin refah seviyesini, yaşamını, hatta başka insanlara üstünlüğünü) arttırmak için doğayı anlamaya çalışmaktadır. Sonuçta, ister korku, ister merak, isterse yararlanmak veya hükmetmek için olsun insan varoluşundan beri içgüdüsel olarak doğayı bilmek ve doğaya egemen olmak istemiştir. İnsanın evrenle, doğayla olan bu mücadelesi (son zamanlarda ise kendi çıkarı için biraz olsun barışma çabası) ve dolayısıyla bilgi üretimi de durmaksızın sürecektir.

 

Bilimin Alanı:

Bilimin uğraş alanı tüm doğa olaylarıdır. Burada doğa olaylarını en genel kapsamıyla algılıyoruz. Yalnızca fiziksel olguları değil, insan ile direkt ilgili olan sosyolojik, psikolojik, ekonomik, kültürel alanlarını (ki hepsi zaten birer doğa olayıdır) konuları da inceler ve bu alanlara "Toplum Bilimleri" adı verilir.. Özetle, insanla ve çevresiyle ilgili olan her olgu bir doğa olayıdır ve bilimin araştırma alanına girer. İnsanoğlu, bu olguları bilmek ve kendi yararına yönlendirmek için varoluşundan beri tükenmez bir tutkuyla ve sabırla uğraşmakta, başka canlıların yapamadığını varsaydığımız bu işi, insanoğlu aklıyla yapmaktadır.

Haberin devamını okumak için buraya tıklayınız.

İstanbul Tuzla Tuzla Süleyman Demirel Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

Yorumlar (0)
Yorumunuz en az 10 karakter olmalıdır.(0)