18 Mart Şehitler Günü

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109. 3-A Sınıf Öğretmeni Muhammet Süer ve Öğrencileri tarafından hazırlanıp sunulan etkinlikle kutlandı.

ÇANAKKALE ZAFERİ KISA BİLGİ

Amiral Carden komutasındaki 100'e yakın büyük küçük gemiden oluşan müttefik donanması 19 Şubat'ta harekete geçti. Esasında müttefikler Boğazı kolayca geçeceklerini ümit ediyorlardı. Churchill'e göre İngiliz donanması Boğaz'da görününce Türkler topları bırakıp kaçacaktı. Hatta o kadar emindiler ki İngiliz Cook Seyahat Şirketi İstanbul'a tur bile organize etmişti.

12 zırhlı savaş gemisi tarafından Çanakkale Boğazı’nın Anadolu ve Rumeli yakalarındaki giriş istihkâmları bombardıman edildi. 25 Şubat'a kadar havaların kötü gitmesi sebebiyle saldırıya ara verildi. O gün yeniden giriş istihkâmları topa tutuldu ve Seddülbahir ve Kumkale'deki tabyalarımız susturuldu.

25 Şubat-18 Mart tarihleri arasında mayın tarama ve Boğaz’ın orta bölümündeki seyyar ve sabit bataryaların susturulması için mücadele ettiler. Bu dönemde 4 Mart'ta Seddülbahir ve Kumkale'ye birkaç yüz asker çıkarılarak buradaki topların tamamen tahrip edilmesi amaçlandı. Ancak karada bekleyen Türk askerinin şiddetli mukabelesi üzerine zayiat vererek gemilere alındılar. Özellikle Seddülbahir'e çıkan düşman askerlerini karşılayan müfrezenin içinde bulunan Bigalı Mehmet Çavuş'un kahramanca hareketi, daha savaşın en başında Türk askerinin cesaret ve kahramanlığını göstermesi açısından büyük akis uyandırmıştır.

15 Mart'ta Amiral Carden rahatsızlığını beyan ederek görevden affını istedi ve 16 Mart'ta Amiral De Robeck komutanlığa getirildi. İngiliz hükümetinin bir an önce sonuca gidilmesi yönünde baskıları üzerine 18 Mart'ta son ve kat'i hücuma karar verildi.

Türk tarafında ise bu tarihe kadar cesaret ve inatla fevkalade bir mukavemet yapılmaktaydı. Silah gücü bakımından kıyas kabul edilmeyecek derecede zayıf olunduğu bilinmesine rağmen bütün imkânlar seferber edilerek karşı konulmaktaydı.

Buna rağmen müttefik donanmanın Çanakkale'yi geçmesi ihtimali de göz ardı edilmiyordu. İstanbul'da bunun için bazı hazırlıklar yapılmıştı. Marmara sahillerine toplar yerleştirildi ve tahkimat yapıldı. İstanbul sonuna kadar savunulacaktı. Ancak padişahın ve saray halkının Çanakkale geçildiği takdirde Konya'ya nakledilmesi, hükümetin de Eskişehir veya Bursa'ya nakli planlandı. Bunun için Haydarpaşa'da iki tren bile hazırlandı. Bu sırada Beylerbeyi Sarayı'nda tutulan II. Abdülhamid, Bursa'ya nakli için padişah V. Mehmed Reşad'ın bu konudaki iradesini tebliğe gelen Dahiliye Nazırı Talat ve yanındaki heyete red cevabı vermiş ve "Biraderim hazretlerine söyleyiniz ecdadımız Fatih Sultan Mehmed İstanbul'u alırken Bizans imparatoru surlarda savaşarak can verdi. Ben ondan daha az haysiyetli değilim. Hiçbir yere gitmiyorum, ecdadımızın şerefi namına istirham ederim kendisi de gitmesin" demiştir.

18 Mart günü düşman, içinde Queen Elizabeth gibi en son model gemilerin de bulunduğu 18 zırhlıdaki büyük çapta 316 topuyla, bizim kıymet ve kudretçe daha zayıf özelliklere sahip büyük çaplı sadece 73 topumuza karşı saldırıya geçti. Bu bir çeşit yüzer kalelerle sabit kalelerin savaşı olacaktı. Askeri otoriteler yüzer kalelere şans vermekteydi.

Saat 11'de başlayan savaş, akşam 18'e kadar devam etti ve düşmanın üç zırhlısının batması, üçünün havuza alınacak derecede hasar görmesiyle kuvvetinin üçte birini kaybetmiş bir halde geri çekilmesiyle sonuçlandı.

Bu savaşta gemilerin amansız ateşleri altında büyük bir cesaret ve fedakârlıkla savaşan Türk topçusunun hizmeti her türlü takdirin üstündedir. Vazifesini kutsal bilen Türk askerinin savaşa nasıl bir imanla motive olduğunu Seyit Onbaşı'nın şahsında görürüz. Seyit Onbaşı o gün vinci bozulan topa 215 kiloluk mermiyi mucizevi bir şekilde sırtlayıp götürmüştür.

7/8 Mart'ta Nusret tarafından dökülüp düşmanın fark edemediği ve 18 Mart'ta düşmanın iki zırhlısını batıran mayınlar da savaşın sonucuna büyük ölçüde tesir etmişti.

Savaşın sonunda bizim toplam 3 subay, 22 er şehidimize ve 2 subay, 59 er yaralımıza, kullanılamayacak derecede hasar görmüş birkaç topumuza karşılık, düşmanın 3 zırhlısı, büyük küçük 70-80 topu ve bu zırhlılardan sadece Fransız Bouvet zırhlısının 600'ün üstünde mürettebatı zayi edilmişti. Düşmanın 5 zırhlısı esaslı derecede ağır maddi zarar ve insan kaybıyla saf dışı kalmış, diğer gemilerinin tamamı da az çok zarar görmüş, bir hayli torpido, muhrip batırılmış veya yaralanmıştı.

18 Mart'ta Osmanlı ordusu çok önemli bir zafer kazanmıştı. Bu zaferin önemi düşman donanmasının hezimete uğratılarak püskürtülmesinin yanı sıra uzun süredir savaşlarda alınan yenilgilerden sonra gelen bu zaferin ordu ve milletin maneviyatını ve moralini yükseltip kendine olan özgüvenini yeniden kazanmasını sağlamış olmasıdır. Bu moral ve özgüven daha sonra yapılacak olan kara savaşlarının kazanılmasında şüphesiz çok etkili olmuştur.

Video haberi görüntülemek için buraya tıklayınız.

Samsun Çarşamba Kızılot Burçin Uysal İlkokulu

Kaynak:https://kizilotilkokul.meb.k12.tr/icerikler/18-mart-sehitler-gunu_14982802.html
Yorumlar (0)
Yorumunuz en az 10 karakter olmalıdır.(0)