15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü

Bir millet, geleceğine yön verme iradesini gösterdi. Canından, cananından önce "vatanım" ve "özgürlüğüm " diye haykırdı. Milletin geleceği kararmasın, gelecek nesiller aydınlık yarınlara uyansınlar diye canını siper etti vatanseverler. Bayrağına, toprağına ve geleceğine duyduğu bağlılığın önünde ne tanklar durabildi. Ne ölüm yağdıran silahlar!.. Şehitlik mertebesiyle taçlandırdı ömrünü ve geride kalan sevdiklerini. Hiçbir şey millet iradesinin üstüne çıkamazdı. Hiçbir güç bu iradenin karşısında duramazdı, duramadı da! Takvim yaprakları 15 Temmuz 'u gösterirken yürekler şehitliğe adanmıştı adeta. 15 Temmuz 'un kahramanları, adım adım şehitliğe ve gaziliğe koşuyorlardı. Şehit olacaklarını görseler, yine de yollara, meydanlara korkusuzca koşacaklardı. Onlar bir tarih yazmaya and içmişlerdi. " Söz konusu olan vatansa gerisi ayrıntıydı." inancıyla meydanlara indiler. Meydanlardaki vatansever insanlarımız tek yürek, tek yumruk olmuşlardı. Cesaret, iman ve vatanseverlik tarihte yepyeni bir sayfa açtı. Türk milleti, bayrağına, vatanına ve demokrasiye sahip çıktı. Dağlar çıksa aşardı. Fırtınalara göğüs gererdi. Vatanın geleceği, demokrasinin yaşatılması için cesaret, azim ve iman meydanların sesi oldu. Demokrasinin, millet egemenliğinin dimdik ayakta kalması için vatanseverler de dimdik durdular tankların karşısında. 15 Temmuz, milletimiz için çok önemli bir dönüm noktası ve çok anlam yüklü bir tarih sayfası oldu. Şehit yakınları geriye dönüp baktıklarında, yürekleri, kaybettikleri sevdiklerine yansa da o gurur tablosu onların en güçlü ve en anlamlı teselli kaynağı olacaktır. Keder ve gurur aynı tarih sayfasında yer alacak. Vatan toprağı onlara minnettar. Millet onlara minnettar. Aydınlık yarınları, onların cesaretlerine borçluyuz. O tarihî güne dönüp baktığımızda, o anki duyguları biraz olsun hissettiğimizde, cesur insanlarımıza, şehitlerimize, gazilerimize ne kadar çok şey borçlu olduğumuzu anlayabiliriz. Onların çocuklarının ve geride bıraktıkları bütün sevdiklerinin döktükleri her gözyaşını dindirme sorumluluğunu yüreğimizde hissetmeliyiz. Hissedebilmeliyiz. O gün kimisi olan biteni ekrandan takip edip anlamaya çalışırken, kimisi de değer verdiği her şeyi geride bırakarak canını siper etmeye koştu. Evet, tek kelimeyle koştu. Hiç düşünmeden ve hiçbir şeyden korkmadan. Evladına toz kondurmayan ve onu gözünden sakınan ana baba gibi, cesur milletimiz de vatanına ve özgürlüğüne göz dikenlerin karşısına dikildi. Gözünün nuru vatanına sahip çıkmak ve yarınlarını karanlığa teslim etmemek uğruna canından vazgeçti ama vatanından asla ve asla vazgeçmedi. Cesur Türk insanı, kadınıyla, erkeğiyle; genciyle, yaşlısıyla, canından vazgeçti ama vatanından, aydınlık, özgür yarınlarından vazgeçmedi. " Vatan sağ olsun!" dedi ve canını siper etti o "hayâsızca akına ". Çünkü o, damarlarında atalarının asil kanını taşıyan cesur bir milletin evladı. İmanı ve cesareti kalkan oldu, siper oldu, vatanımıza kötü gözle bakanlara. Hakkını helal et cesur kardeşim, ağabeyim, babam!  Hakkını helal et cesur ve vatansever milletim! Hakkınızı helal edin 15 Temmuz şehitleri, gazileri!

Haberin devamını okumak için buraya tıklayınız.

Konya Cihanbeyli Hodoğlu İlkokulu

Yorumlar (0)
Yorumunuz en az 10 karakter olmalıdır.(0)