10 Kasım

Hayatını ülkesine ve milletine adayan Atatürk, ülkenin içinde bulunduğu zor şartlara ve sahip olduğu sınırlı imkanlara rağmen, milletinden aldığı güç ve destekle bağımsız ve millet egemenliğine dayanan Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna liderlik etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün en büyük ideali, Türkiye'yi birlik ve beraberlik içinde, müreffeh bir ülke olarak muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaktı.

       Atatürk'ün vefatının hemen ardından dünya liderleri tarafından yapılan bütün açıklamaların ortak noktası, O'nun dünya üzerinde yetişmiş çok nadir bir dahi oluşu, büyük devlet adamlığı ve dünya milletlerine örnek olabilecek çalışmaları olmuştur.

      Atatürk, Sahip olduğu yaratıcı ve özgün düşünce kabiliyeti, derin askerî birikimi ve kitleleri peşinden sürükleyen liderlik vasıfları ile "harp sanatının" tüm inceliklerini muharebe meydanlarında başarıyla sergilemiş ve bu konuda tüm dünyaya örnek olmuş ender komutanlardandır. Bunun yanında Büyük Önder, eşine az rastlanır nitelikte bir devlet adamı ve birçok bakımdan tarihe damgasını vurmuş bir fikir adamıdır.

      Atatürk, yenilikçi ve ileriyi görebilen özellikleri sayesinde  Türk Kurtuluş savaşına yön vermiş, milleti ile birlikte "ya istiklal ya ölüm" parolası ile hareket ederek, zaferin kazanılmasında en büyük pay sahibi olmuştur.

       "Bağımsızlık, benim karakterimdir" ve "Yurtta sulh cihanda sulh " sözleriyle dünyaya en saygın dış politika anlayışının mesajını vermiştir. Atatürk'ün bu evrensel bakış açısı, barışın ve bağımsız yaşamanın vazgeçilmez olduğu gerçeğini ortaya koymuştur. Milletinin bağımsızlığı ve özgürlüğünü dünya barışından ayrı düşünmeyen bir lider olan Mustafa Kemal Atatürk, bu konuda tüm dünya ülkelerinin sevgi ve saygısını kazanmıştır.

         Büyük Önder Atatürk, ebediyete intikal ederken arkasında çökmüş bir imparatorluğun küllerinden üstün özverilerle varedilmiş bir ülke, gücüne, azmine, istikbaline ve kabiliyetine inanan bir millet bırakmıştır. Zira, milletimiz yüzyılların içinden süzülen medeniyet şuuru sayesinde ve Atatürk'ün arzusu doğrultusunda "yurtta ve dünyada barış" sağlanması yolunda azim ve kararlılıkla ilerlemektedir.Ulusun en karanlık günlerinde O nasıl bir Kahraman vatan evladı olarak zorlukları göze alıp yola koyulduysa, şimdi Ulusun gençliği de aynı azim ve kararlılıkla yola düşmek zorundadır.

            Büyük Önderin aramızdan ayrılışının 83.Yıldönümünde Cumhuriyetimizin kazanımları ve O'nun ilke ve inkılâpları ışığında; hoşgörü, uzlaşma, birlik, beraberlik ve barış içinde yaşamak, modern dünya ailesinin en saygın üyeleri arasında olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin varlığı için çok çalışmak, hepimizin temel bir görevidir.

            Bu duygu ve düşüncelerle, 83 yıl önce ebediyete uğurladığımız Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, rahmet, minnet, şükran ve özlemle anıyor, aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz"

Haberin devamını okumak için buraya tıklayınız.